Genel Kültür

Kehribar (Amber) Taşı

Ham ve İşlenmiş Kehribar
Çakra: Boğaz, Kök, alt karın, güneş sinirağı
Kehribar Taşı Unsuru: Hava
Kehribar Sertlik Derecesi: 2.5

Bileşiminde süksinik asit, karbon, hidrojen, oksijen ve su vardır.

Boğaz çakrasının taşıdır.

Kehribar Taşı

Ağaç reçinesinin fosilleşmiş halidir.  Bir çoğu içerisinde fosilleşmiş canlılarda bulundururlar.

Çoğunlukla baltık ülkelerinde bulunduğundan bu yörede çıkarılanlar Baltık Amber diye anılmaktadır.

Kehribar aşırı derecede saydam, oldukça yumuşak ve hafiftir.

Genelde iki renkte bulunur. Birincisi kırmızımsı sarı veya içinde kırmızı bulunan portakal yani kehribar rengidir ki halk arasında en çok bilineni budur.

Kırmızı Baltık Kehribarı

Mavi Renkli Kehribar

İkinci ise donuk sarı renktedir. Eskitilmiş kehribar olarakta bilinir. Yeşil renkli kehribarlar renklendirilmiştir.

Bedenle teması halinde vucuda sıcaklık yarar.

Sürtme sonucunda elektriklenir ve hafif kağıt parçaçıklarını çeker.

Gerçek kehribar yakıldığında çam kokusu yayar.

Oltu taşı kehribarın bir çeşididir.

  • Gerdanlık olarak kullanıldığında boğaz ve troid bezi enfeksiyonlarını yok eder, guatrın oluşmasını önler, oluşmuşsa küçülmesine yardımcı olur.
  • Astım, bronşit gibi solunum yolları hastalıklarını önler.
  • Alerjileri önler ve iyileştirir.
  • Ağrı bulunan yerlere sürüldüğünde ağrıyı azaltır. Özellikle romatizmal ağrılarda etkilidir.
  • Sol el veya bilekte bulunduğunda vücutta eletrik yığılmasına engel olur, böylece depresyonu engeller.
  • Melankolik ruh halini önler.
  • Bedeni sağlıklı tutar, kişiye canlılık ve hayattan hoşnutluk hissi verir.
  • Sindirim sisteminin özellikle bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar.
  • Ruhsal sağlığı korur, melankolik ruh halini önler, ortamdaki olumsuz havayı emerek yok eder, negatif enerjiyi pozitif enerjiye çevirir ve rahatlama hissi verir.
  • Çakraları olumsuz enerjiden temizler.
  • Bademcik hastalığını iyileştirir.
  • Psikolojik takıntılara karşı iyi gelir.
  • Yaşamın bir yük olduğunu düşündüğünüz ve sorumluluklar altında ezildiğinizi hissettiğiniz anlarda, şifa yüklü enerjisiyle sizi canlandırır.
  • Yaşamın güzel yanlarını fark etmenizi ve böylece içinizin neşeyle dolmasını sağlar.

Taş olarak bilinir ama, reçinenin taşlaşması sonucu oluşmuştur. Çok yumuşak ve çok hafiftir. Özellikle ısıtıldığı zaman elektriksel ve manyetik özellikleri açığa çıkar. Yaydığı sıcaklık enfeksiyonun yayılmasını önlediği ve soğuk algınlığını giderdiği için, genelde boynun çevresine takılır. Boğaz ve tiroid bezi enfeksiyonlarını tedavi etme özelliği vardır. Roma devrinde kehribar, guatrı tedavisinde kullanıldığı gibi günümüzde de bu yöntem çok yaygındır. Bütün sarı taşların aslan burcu insanına iyi geldiği bilinir. Bu sebeple aslanlara uyarıcı bir etki yapar.
Kehribar çoğunlukla kozalaklı ağaçların reçinesinden oluşmasının yanısıra, tropik çiçekli ağaçların reçinesinden de oluşabilir.

Milyonlarca Yıl Sonra Kehribara Dönüşecek Reçine

Reçine, ağaçların bir korunma mekanizmasıdır. Ağacın gövdesi veya dalı herhangi bir şekilde zarar görürse (atmosferik koşullar, yaşlılık veya iri hayvanlar nedeniyle v.b. dış etkenler), yani kırılıp, yarılırsa kabuksuz dokuların dış etkenlere dayanıksız olduğu bir bölge açığa çıkar. Bu durumda reçine salgılanarak, taze yüzeyin kapatılarak iyileştirilmesine çalışıldığı gibi, kendisine zarar verebilecek böcek ve mantar gibi canlılarında reçinenin kendisine has kokusu, tadı ve yapışkanlığı ile ağaçtan uzak tutulmasına çalışılır. Bazı hastalıklarını iyileştirmek için salgılama yapmasının yanında yüksek ağaçlarda hızlı büyümenin oluşturduğu tansiyon nedeniyle oluşan boyuna çatlaklardan da bolca reçine salgılanır. O dönemlerde tropik ve yarı tropik iklim koşullarında yaşayan yüksek ağaçların, iklimin gittikçe yüksek sıcaklıklara ulaşması nedeniyle de bol miktarda reçine ürettikleri düşünülmektedir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu