Kaygı günlük yaşantı ve rutinin bir parçasıdır. İnsanlar gün içerisinde pek çok işle meşgul olurlar. Bir kişinin yoluna koyması gereken oldukça fazla sorumluluğu vardır. Fakat her zaman bu yapılması gerekenler listesindeki her şey yolunda gitmeyebilir. Aslına bakılırsa kaygı bu şartlar içerisinde oldukça normal ve olması gerekendir. Çünkü işlerin yolunda gitmesi için belli bir düzeyde kaygıya ihtiyaç vardır. Buna olması gereken bile denilebilir. Aşırı kaygının sebep olduğu kaygı bozukluğu ise ciddi zaman zaman ciddi bir problem olabilmektedir.
Ancak bazen insanlar bir sorunun ya da noksanlığın üstünde olması gerekenden fazla düşünür ve ciddiye alır. Bu olması gerekenden fazla kaygı sadece bir seferlik değil uzun bir periyoda yayılmış durumdaysa ve kişi sürekli her şey hakkında kaygı duymaktaysa, burada bir kaygı bozukluğu durumu karşımıza çıkmaktadır.
Yazı İçeriğimiz
Kaygı Bozukluğu Nedir?
Kaygı bozukluğu, normal dışı davranışlar içerisinde yer alana bir davranış bozukluğudur. Kaygı bozukluğu birtakım belirtilerle birlikte ortaya çıkmaktadır.
Kaygı Bozukluğunun Belirtileri
Aslında kaygı hali içerisinde olan bir kişi kaygıya tam ve net bir kaynak gösterememektedir. Kaygı durumu sürekli var olsa da kaygının kaynağı belli değildir.
- Otonom sinir sisteminin yüksek düzeyde aktif olması: Kalp hızının yüksek olması, solunumdaki düzensizlikler, terleme, sindirimle ilgili problemler vb.
- Tedirgin bekleyiş hali: Kişinin sürekli olarak kendine, çevresine ve sevdiği kişilere gelebilecek zararları düşünmesi, bundan kendini alıkoyamaması ve üzülmesi hali.
- Kasların gereğinden fazla gergin olması: Kişi gün içerisinde rahatlayamaz, kasları sürekli gergin haldedir. Kişi istese de rahatlıkla gevşeyemez.
- Dikkati toplamada zorluk: Yapılmakta olan işe odaklanamama halinin varlığına ek olarak çabuk sinirlenme ve uykusuzluk halleri.
Bahsedilen belirtiler kaygı bozukluğunun genel belirtileridir.
Kaygı Bozukluğunun Sonuçları
Aşırı kaygı hali panik durumu ortaya çıkarabilmektedir. Bu derece de kaygılı insanlar soluk almada zorluklar yaşayabilmektedirler. Nefes alırken sık sık ya da kesik kesik soluklanma gibi durumlar ortaya çıkabilir. Kaygının boyutu, derecesi ve sonuçları kişiden kişiye değişebilmektedir. Kaygı panik derecesinde kendini gösterdiği zaman öğrenme düzeyi en düşük seviyelere düşebilmektedir.
Böyle bir durumun ortaya çıkması halinde kişi günlük rutinleri yerine getirmekte zorluk çekebilmektedir. Bu durumda geciktirilmeden bir psikolog ya da psikiyatriden yardım alınmalıdır. Aksi taktirde bu sorunun daha büyük sorunlara yol açması kaçınılmazdır.
