Kedilerde Dokunma
Kedinin dokunma duyusu onu, dünyasının elle tutulur, dokunula bilir kısmı hakkında bilgilendirir; ağzına aldığı kuşun tüylerinin yumuşaklığından gece üzerinde yattığı arabanın sıcak motor kapağının rahatlığını algılamaya kadar.
Derilerinin her tarafı milyonlarca duyarlı dokunma alıcısıyla kaplı olan kediler, dünyalannm dokusu hakkında bilgilenmek için daha çok pençe ve bıyıklarına güvenir.
Kedinin pençeleri bir nesnenin, yenebilir bir parçanın ya da bir oyuncağın dokunulur cazibesini belirlemesine yardımcı olur. Mesela bir fareye yetişip ona dokunan kedi, onun yumuşak, sıcak ve tüylü hissinden, yenecek iyi bir şey olduğuna karar verebilir; oysa büyük bir böceğin sert, soğuk hissi ona başka yiyecek aramasını söyleyebilir.
Kedinin, dokunma alıcılanyla yüklü pençeleri, neredeyse bir insanın elleri kadar beceriklidir; tatmin oluncaya kadar nesneleri inceler ve onlara pati atar. Aramızdan bir çoğunun burnu, “Kalk ve benimle ilgilen, çok sıkıldım!” diyen bir kedi tarafından dürtülmüştür.
Bazıları kedilerin pençeleri aracılığıyla, bir yırtıcının ya da avın yaklaştığına, hatta bir depremin başlangıcındaki hafif titreşimleri hissedebildiğine inanır. Her ne kadar bilimsel olarak kanıtlanmış olmasa da, gerçekten bunu yapabiliyor olmalan hiç de şaşırtıcı olmazdı.
Kediler en ufak bir dokunuşa bile yanıt verir, sıklıkla sırtlarını kabartır, ardından bacak ya da elinize sürtünürler. Bu, kedinizin “Evet, işte orası… Biraz daha lütfen” deme biçimidir.
Kedinizin derisi her ne kadar duyarlı, ısı değişimlerinin ne kadar farkında olursa olsun, bu, derinin daha fazla rahatsızlık ya da acı algıladığı anlamına gelmez. Burun ve pençeler hariç, kediler, aşırı sıcaklardan rahatsız olmaz; bir köpeği ya da insanı ağlatabilecek derecede şiddetli ağrılara dayanabilirler.
İşte bu yüzden kediler hiçbir rahatsızlık göstermeden arabanın sıcak motor kapağı üzerine uzanabilir. Çok yüksek bir ağrı eşiğine sahip olmaları müthiş bir uyum harikası olduklarını gösterse de, yaralandıklarında bile bunu dışarıya vurmayan hayvanların sahiplerinin dezavantajı, bu yaralanmaların farkına bile varamayacak oluşlarıdır.
Kedinin o anda içinde bulunduğu çevreye dair bilgiyi beyne bıyıklar gönderir; derinin yüzeyinde dönebildikleri için kedi onları gerektiğinde oynatabilir. Bir fare ya da kuşu ağzında tutan kedi, kadersiz kurbanıyla doğrudan bağlantı kurmak için neredeyse her zaman, bıyıklarını aşağı ve geriye yöneltecektir.
Kedi böyle yaparak, avının hâlâ canlı olduğunu ve muhtemelen kurtulmak için ısırmaya ya da can havliyle çabalamaya hazırlandığını anlayabilir.